02 Mart 2013
Yorucu ve
zorlu bir organizasyon olan ilçe kurultayından sadece 15 gün sonra yapılan iki
zorlu ve yorucu organizasyonun altından de alnımızın akı ile çıktık. Konukların
karşılanması ve yerleştirilmesi işlemleri ile bir gün önceden başlayıp, bir gün
sonra uğurlanmasına kadar süren, Milli Anayasa Forumu (MAF) ile akşam yemeği
organizasyonları hepimizi için gerçekten oldukça yorucuydu.
Kurultay
öncesi yönetim, hem kurultay hem de MAF için organizasyon kararını almış,
düzenleme kurulunu seçmiş ve planlamasını yaparak çalışmaları başlatmıştı.
Kurultay çalışmaları ile birlikte yürütülen MAF için önce davetliler
belirlenmeye çalışılmış, her biri birbirinden değerli olan bu isimlerden programı
uygun olan biri yönetici 4’ü konuşmacı 5 tanesi belirlenmişti. Ancak ilk
zorluğu burada yaşadık. Ulaşabildiklerimiz ulaşamadıklarımız, cevap
alabildiklerimiz alamadıklarımız, zamanı uygun olanlar olamayanlar….. ve sonunda
isimler netleşti. Yönetici olarak TBMM eski başkanı Hüsamettin CİNDORUK,
konuşmacı olarak Millî Merkez Anayasa Forumu genel sekreteri Haluk DURAL,
E. Tuğg. Gazeteci-Yazar Dr. Noyan UMRUK, E.Tuğa, gazeteci, Ulusalkanal
TV program yapımcısı Halil NEBİLER, gazeteci-yazar Türker ERTÜRK
kesinleşen konuklarımız oldu.
Bunun
arkasından konuklarımızın geliş gidiş yol ve konaklama planlamalarının
yapılması ve karşılanması önümüzdeki ikinci zorluktu. Burada da Bodrum belediye başkanı ile Flora
otel imdadımıza yetişti. Bodrum belediye
başkanı Mehmet Kocadon Hüsamettin beyin yol masraflarını ve konaklamasını, Flora
otelde diğer konuklarımızın konaklanmasını üstlendi. Konukların hava alanından
getirilmesi, şehir içi transferleri ve Noyan beyin hava alanına, diğerlerinin de
bir gün sonra bir başka anayasa forumu için Marmaris’e götürülmesi arabalı
üyelerimizce karşılanınca bu sorun da çözüme kavuşmuş oldu. Tabii ki uçak
biletlerinin parasının da yemek organizasyonundan geleceği ümidi ile Kadri bey
tarafından karşılanması başka bir kolaylaştırıcı işlem oldu.
Oasis
alışveriş merkezindeki Nurol kültür merkezinin 2 mart Cumartesi günü bize
tahsisi belki en kolay çözülen sorundu. Bodrum belediyesine ait olan salon bir
talebimizle birçok konuda bize yardımcı olan belediye başkanınca MAF’a tahsis edildi.
Bir diğer
çözülmesi gereken problem de akşam yemeğiydi. Oldukça kalabalık olması beklenen
yemekte herkesi alabilecek büyüklükte, canlı müzik imkanı verebilecek sahne ve ses
düzenine sahip bir salonun bulunması, üstelik kaliteli, zengin ve alkol dahil
bir yemegin bize para bırakabilecek derecede düşük bir miktara verilebilmesi
ciddi bir sorun gibi gözüküyordu. Bunu da sağolsun Kadri bey, Diamond of Bodrum
oteli ile anlaşarak çözdü.
Geriye kaldı
akşam yemeği davetiyelerinin satılması. Otel ile 150 kişi üzerine
anlaşıldığından otele en azından bu sayıda konuğun yemek parası ödenecekti. Bu
sorunun da tüm üyelerin yemeğe gelmesi ve davetiye satışında bize yardımcı
olmaları sayesinde aşılabileceğini düşündük.
Bunların
ötesinde kaymakamlığa toplantı bildiriminin yapılması, konuklara şilt yerine verilecek
tabloların yaptırılması ve çerçevelenmesi, salon düzeni, kayıt ve salon
görevlilerinin belirlenmesi, ikramlar, salona asılacak pankartların ve şehir
içine asılacak afişlerin yaptırılması, asılması, e-postaların gönderilmesi,
telefon mesajlarının çekilmesi, istiklal marşının ti sessiz çalınması, kitap
satış standları gibi önemli önemsiz, zor kolay bir çok hususu da planladık ve
yürürlüğe koyduk.
Forum saati
geldiğinde gerekli hazırlıkların hepsi tamamlanmıştı. Ancak hep insanın içinde
bir eksiklik varmış, bir aksilik çıkacakmış gibi olur ya bizimde tedirginliğimiz
gün bitmeden bitmeyecekti.
İlk gelen
Hüsamettin Cindoruk oldu. 01 mart Cuma günü akşamı usta politikacı, hukukçu
Hüsamettin bey Bodrum’a geldi. Karşılamaya belediye başkanının tahsis ettiği
şöförlü aracı ile Kadri bey gitti. Ünlü konuğumuzu oteline yerleştirerek son
gece toplantımıza yetişti. Sabah erken saatlerde gelen Türker Ertürk’ü Şeref
arkadaşımız, öğleye doğru aynı uçak ile gelen Haluk Duran, Halil Nebiler, Noyan
Umruk’u da iki araba ile ilçe başkanımız Ziya bey ve diğer arkadaşlarımız Güneş
hanım ile Yunus arkadaşlarımız karşılayarak otellerine getirdiler.
Bu arada
bizler diğer görevli ve görevli olmasa de yardıma gelen arkadaşlar ile öğle
saatlerinde Oasis’e giderek salonu hazırlamaya giriştik. Pankartlar, bayrak ve
posterler asıldı, konuşmacıların masa ve sandalyeleri ile kürsü hazırlandı. Ses
düzeni kuruldu, masanın örtüsü serilip, mikrofonlar, dosya ve kalemler, su,
bardak, peçeteler yerleştirildi.
Dışarıda misafirlerin irtibat kayıtlarını alacak görevliler çalışacakları masa ve sandalyeleri hazırladılar, masa üstü örtülerini serip, kayıt form ve kalemlerini, soru kağıtlarını yerleştirdiler. Bir diğer tarafta da TGB’li gençler kitap satış standlarını kurarak vakit geçirmeden satışlarına başladılar.
Dışarıda misafirlerin irtibat kayıtlarını alacak görevliler çalışacakları masa ve sandalyeleri hazırladılar, masa üstü örtülerini serip, kayıt form ve kalemlerini, soru kağıtlarını yerleştirdiler. Bir diğer tarafta da TGB’li gençler kitap satış standlarını kurarak vakit geçirmeden satışlarına başladılar.
Forumun
başlamasına daha bir saat varken erkenden gelen üç konuğumuzu Oasis’te bir
kafeye çay içmeye götürelim, hem hal hatır sorarız hemde forumun uygulanışı ile
ilgili konuşuruz demiştim ama buna bir türlü imkan bulamadık. Bizi gören geldi.
Kendilerini tanıtmaları, el sıkışmaları, fotoğraf çekilmeleri, oturup
kalkmaları derken ne bir şey anlatılabildi, ne de konuşmalar tamamlanabildi.
Salonun
dolacağına pek ümidim yoktu. Yeterince duyum yapamadık gibi geliyordu. Ama 500’e
yakın koltuğun bulunduğu salonda yerler doldu ve çok kişi ayakta kaldı. Ancak
gözlerim bunca kişi arasında koca koca çiçek çelenkleri gönderip de kendileri
bir türlü gelmeyen belediye başkanlarını aradı.
Forum Kadri
beyin açış konuşması ile başladı. Hoşgeldinizden sonra hemen saygı duruşuna ve
istiklal marşına geçildi.
Muğla baro başkanının bir hafta önce Ümit Kocasakal’ın panelinde, saygı duruşundaki “ti” sesinin Amerikan kökenli bir adet olması ile ilgili ikazına uyarak biz de saygı duruşundaki “ti” sesini kalırdık.
Muğla baro başkanının bir hafta önce Ümit Kocasakal’ın panelinde, saygı duruşundaki “ti” sesinin Amerikan kökenli bir adet olması ile ilgili ikazına uyarak biz de saygı duruşundaki “ti” sesini kalırdık.
Her ne kadar
konuşmacılar izleyiciler tarafından tanınsa bile Kadri bey onlar hakkında bir
tanıtım yaptı. Herkesi uzun uzun tanıtırken Halil Nebiler’i uzun alkışlar
nedeni ile kısa geçince de durum Halil bey tarafından espiri konusu yapıldı.
Sırası ile
Haluk Duran, Hüsamettin Cindoruk, Noyan Umruk, Halil Nebiler, Türker Ertürk ve
tekrar Haluk Duran ara vermeksizin söz alarak konuştular. Oldukça aydınlatıcı
ve etkili konuşmalarında, Hüsamettin beyin “Türk milliyetçiliğini ayaklar
altına alabilecek büyüklükte bir ayağın icat edilmediği” sözü, Türker beyin
diğerleri gibi oturarak değil kürsüye gelerek ayakta konuşmasına izleyiciler
arasından gelen “ordu ayağa kalktı” sözü, Halil beyin izleyicileri mücadeleye
söz verdirirken duyulan küçük bir kız çocuğunun “söz veriyoruz” çığlığı konuşmaların
ara süsleri oldu.
Akşam yemeğine
kadar olan arada konuklarımızla ilçe başkanımız Ziya bey ve bazı görevli
arkadaşlarımız ilgilendi. Yemek saatinde de onları alarak Diamond of Bodrum
oteline yemeğe getirdiler.
Konuklarımıza
ayırdığımız masa 10 kişilik ama oturmak isteyen çok kişi. Biz forum düzenleme
komite üyeleri ile konuklarımızı birlikte oturturuz diye düşünürken komite
başkanımız Kadri bey bile oturamadı. Gerçi onun da ortada koşturmaktan pek
oturabilecek hali yoktu ya. Bu işi başlatan olarak tüm sorumluluğu sırtında
hissetmiş, bir aksilik olmasın diye oradan oraya koşturmuştu. Yemekte bile
oturmadı.
Forum sonunda
vermeyi düşündüğümüz ancak yoğun ilgiden veremediğimiz tabloları konuklarımıza yemekte
verdik. Kadri bey kısa bir konuşma yaparak üyemiz ressam Ali Koçak’ı tanıttı.
Konuklarımızı sahneye davet etti ve tablolar bizzat ressamın kendisi tarafından
sahnede verildi. Gecenin ilerleyen saatlerinde de önce Türker Ertürk sonra
Halil Nebiler sahneye çıkarak anılarını anlattılar, bir emekli pilot albay
konuğumuz da Ömer Hayyam’dan, Can Yücel’den şiirler okudu. Arada kalan
boşlularda da iki genç bayan sahnede müzik yaptı.
Pazar günü
Noyan bey uçak ile evine dönerken diğer konuklarımız da arkadaşlarımız
tarafından Marmaris’te yapılacak olan bir diğer foruma götürüldü. Böylece
haftalardır biz ayağa diken organizasyonlarımız da kazasız belasız bitmiş oldu.
Coşkun YALÇINALP
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder