19 Mart 2013
İktidar ile
onun emrindeki polis, savcı ve yargıçların el birliği ile ulusalcı cepheyi
çökertme savaşında esir alınan vatanseverler için savcılar ömür boyu esaret
süresi istendi.
Sömürgeci
devletlere karşı bir kurtuluş savaşı vererek kurulan ve devrimler ile köhne ve
yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden yaratılan çağdaş modern Türkiye
Cumhuriyeti maalesef bugün yıkılmakta.
Ve yine maalesef bu yıkım dünyaya egemen olan sömürgeci güçlerin uşağı olan bir
iktidar ve onun içteki yardakçıları tarafından, bu cumhuriyetin koruyucuları
sırtlarından bıçaklanarak gerçekleştirilmekte. Bu ülkenin götürülmek istendiği
yer parçalanmış bir vatan, bölünmüş bir millet, demokrasinin olmadığı bir
otoriter yönetim, evrensel değil şeriyat hükümlerinin yer aldığı bir hukuk,
vatanı için değil ABD’nin arzuları doğrultusunda savaşan bir ordu, adaletin değil
yıkımın emrindeki bir yargı….
Tüm yurtta
ülkemizin götürüldüğü bu yolda bir kurbağa gibi yavaş yavaş pişirilen ve uyuşturulan
halkın bir şekilde daldığı derin uykudan uyandırılması gerekir. Bu uyanış ancak
yine halk içinden gelecek öncüler ile olacaktır. Öncülerin bir şekilde
seslerini bu uyuşuk halka duyurması gerekir.
Silivri’deki
vatanseverler için ömür boyu esaret isteyen işgal savcılarına karşı 19 mart
günü tüm yurtta ve Muğla’da protesto gösterileri yapılmıştır. İlçe örgütümüz de
her eylemde olduğu gibi Muğla’daki gösterilerde yerini almıştır.
Bir günlük bir
süre içerisinde organize olup bir otobüsü doldurarak Muğla’ya giden bizleri Muğla
sınırsızlık meydanında robokoplar karşıladı.
Zamanından önce
geldiğimizden bir süre beklememiz gerekti. Ancak bu süre içinde sadece işçi
partisi değil diğer ulusalcılarında çağrılı olmasına rağmen beklenen kalabalık
maalesef başlangıçta sağlanamadı. Biraz gecikmeli de olsa İşçi partisi, TGB ve ADD temsilcileri konuşmalarını tamamladı.
Konuşmalardan sonra AKP il binasının kapısına siyah çelenk bırakmak için
harekete geçerken önümüz robokoplar tarafından kesildi. Gösteri liderleri ile
polis yetkilileri arasında yapılan uzun görüşmeler sonunda düzenli olarak
yürüyüşe geçmemize müsaade edildi.
Yürüyüşümüz sonradan
eklenenler ile oldukça kalabalık hale geldi. Slogonlar ile başlayan yürüyüşümüz
AKP binasına 200 m kalıncaya kadar devam etti. Yol tüm genişliği ile TOMA adı
verilen “toplumsal olaylara müdahale aracı” ve robokoplar ile kesilmişti. Gösteri
liderleri ile polis yetkilileri arasında yine tartışmalar başladı. Vali göstericilerin
daha ileri girmesini istemiyordu. Ancak TGB’li gençlerin amaçlarına ulaşmada
gösterdikleri kararlılık sonunda etkisini gösterdi ve bir orta yol bulundu.
Polislerin
kalan yolun yarısı kadar geriye gitmesi buna karşılık göstericilerin 100 m den
daha fazla ilerlememesi ve 20 kişilik bir heyet ile parti binasının kapısına kadar
giderek çelenk koyması konusunda mutabık kaldılar. Böylece bir olay çıkmadan taraflar
kısmen amaçlarına ulaşmış oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder